tr
Konjenital Katarakt

Konjenital Katarakt

Göz sağlığı, özellikle yaşamın ilk dönemlerinde büyük önem taşır. Görme gelişimi doğumdan sonraki ilk yıllarda hızla ilerlediğinden, bu dönemde oluşan göz problemleri kalıcı görme bozukluklarına yol açabilir. Konjenital katarakt, doğumla birlikte var olan veya yaşamın ilk aylarında fark edilen göz merceği bulanıklığıdır. Bu durum, bebeklerde görmeyi engelleyebilir ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir.

Konjenital katarakt, çocukluk çağında körlüğün en önemli nedenlerinden biridir. Ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile görme gelişimi desteklenebilir ve sağlıklı bir görme seviyesi sağlanabilir. Bu yazıda, konjenital kataraktın belirtilerini, nedenlerini, teşhis yöntemlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı şekilde inceleyeceğiz.
 



Konjenital Katarakt Belirtileri Nelerdir?

Yeni doğan bebeklerde konjenital kataraktın fark edilmesi her zaman kolay olmayabilir. Ancak bazı belirtiler dikkatli gözlemlerle erken dönemde fark edilebilir:

  • Göz bebeğinde beyaz veya gri bir yansıma (lökokori)

  • Işığa karşı hassasiyet (fotofobi)

  • Gözlerde titreme (nistagmus)

  • Göz tembelliği (ambliyopi) gelişimi

  • Gözlerin paralel bakamaması (şaşılık)

  • Gözle takipte zayıflık

Ailelerin, özellikle doğum sonrası ilk aylarda çocuklarının göz hareketlerini ve ışığa tepkilerini dikkatle gözlemlemesi çok önemlidir. Şüpheli bir durumda zaman kaybetmeden bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
 



Konjenital Kataraktın Nedenleri Nelerdir?

Konjenital kataraktın nedeni her zaman net olarak belirlenemeyebilir. Ancak birçok vaka aşağıdaki faktörlerle ilişkilidir:

  • Genetik geçiş: Aile bireylerinde katarakt öyküsü olan bebeklerde risk artar.

  • Doğum öncesi enfeksiyonlar: Kızamıkçık, toksoplazma, sitomegalovirüs (CMV) gibi enfeksiyonlar katarakta yol açabilir.

  • Metabolik hastalıklar: Galaktozemi, homosistinüri gibi nadir hastalıklarda mercek bulanıklığı gelişebilir.

  • Kromozomal anomaliler: Down sendromu gibi bazı genetik durumlarda katarakt riski yüksektir.

  • İlaç ve toksin maruziyeti: Annenin hamilelik döneminde bazı ilaçlara veya toksik maddelere maruz kalması katarakta neden olabilir.

Her ne kadar tüm olguların nedeni belirlenemese de, doğumsal kataraktın nedenlerinin anlaşılması, tedavi planlamasında ve tekrar eden durumların önlenmesinde önemli rol oynar.
 



Konjenital Katarakt Nasıl Teşhis Edilir?

Konjenital katarakt tanısı, yenidoğan taramaları ve göz doktoru muayeneleri ile konulur. Özellikle doğum sonrası yapılan kırmızı refle testi, göz merceğinde bulanıklık olup olmadığını anlamak açısından kritik öneme sahiptir.

Tanı sürecinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Fiziksel göz muayenesi: Göz bebeğindeki yansımanın değerlendirilmesi.

  • Oftalmoskopi: Göz dibi ve mercek yapısının detaylı incelenmesi.

  • Ultrasonografi: Göz iç yapılarının değerlendirilmesinde kullanılır.

  • Aile öyküsü ve sistemik tarama: Altta yatan sistemik hastalıkların araştırılması için gerekebilir.

Gecikmiş teşhis, özellikle ilk 3 aydan sonra yapılan müdahalelerde, kalıcı görme kaybı riskini artırır. Bu nedenle rutin yenidoğan göz muayeneleri büyük önem taşır.
 



Konjenital Katarakt Tedavisi Nasıl Yapılır?

Konjenital katarakt tedavisinde temel amaç, çocuğun normal görme gelişimini sağlamak ve kalıcı görme kaybını önlemektir. Tedavi süreci genellikle birkaç aşamadan oluşur ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir:

  1. Cerrahi Müdahale (Katarakt Ameliyatı):

    • Göz merceğindeki opak yapı cerrahi olarak çıkarılır.

    • Ameliyat genellikle 6 haftalıktan itibaren uygulanabilir; görme kaybı riski yüksekse daha erken de yapılabilir.

    • Ameliyat sonrası gözlük, kontakt lens veya yapay göz içi lens (intraoküler lens) kullanımı gerekebilir.

  2. Görsel Rehabilitasyon:

    • Ameliyat sonrası gözlük ya da kontakt lens kullanımı ile görme desteklenir.

    • Her iki göz arasında denge sağlanması için ambliyopi tedavisi (göz kapama) uygulanabilir.

  3. Düzenli Göz Muayenesi:

    • Cerrahi sonrası göz tansiyonu (glokom), şaşılık veya nüks gibi komplikasyonların takibi yapılır.

    • Gözlük numarası sık aralıklarla değişebilir, bu nedenle gelişim süreci boyunca düzenli kontrol şarttır.
       



Konjenital Kataraktın Uzun Vadeli Etkileri

Erken ve başarılı tedavi edilen vakalarda çocuklar normal görme gelişimini sürdürebilir. Ancak tedavi geciktiğinde ya da yetersiz rehabilitasyon yapıldığında şu durumlar görülebilir:

  • Kalıcı görme tembelliği (ambliyopi)

  • Derinlik algısında bozulma

  • Gözde kayma (şaşılık)

  • Görme alanı darlığı

Bu nedenle konjenital katarakt sadece ameliyatla değil, uzun süreli takip ve rehabilitasyonla da yönetilmesi gereken bir hastalıktır.
 



Erken Müdahale Hayati Önem Taşır

Konjenital katarakt, doğumdan itibaren dikkatle izlenmesi gereken önemli bir göz hastalığıdır. Her ne kadar bazı vakalarda kalıtsal ya da enfeksiyonlara bağlı olarak gelişse de, büyük bir kısmı erken tanı ve zamanında müdahale ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle her yenidoğanın göz muayenesinden geçmesi, erken müdahale şansı açısından hayati önem taşır.

Eğer bebeğinizin gözlerinde ışığa tepki eksikliği, göz temasında zayıflık ya da göz bebeğinde renk değişikliği fark ediyorsanız, vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmanız önerilir.

Bize Ulaşın
Sorularınız mı var? Çözümleri sunmak için buradayız! Hemen formu doldurun, en kısa sürede size ulaşalım.
Bize Ulaşın

Size daha iyi bir deneyim sunabilmek için sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz.